2021 İçin Stratejik Teknoloji Trendleri Ve Perakendede Hız
2020 yılında hayatımıza giren pandemi ile özel ve iş yaşamımızda gerçekleşen değişimlerin bazıları kalıcı hale gelecek gibi gözüküyor. Bu değişimlere ayak uydurabilmek için şirketler yetkinliklerini gözden geçirip, organizasyonel işleyişlerinde ve altyapılarında değişiklikler yapmaya başlamak zorunda kaldı. Özellikle 3 bileşen hız, üretkenlik ve maliyet düşüşüne dayalı, arkasında teknolojiye dayalı inovasyon bulunan bir değişim süreci başladı. Pandemi deneyimi bize geleceğin belirsizliklerini, ancak stratejik bir yaklaşımla geliştirebileceğimiz öngörü kabiliyetleriyle aşılabileceğini gösterdi.
Buradan hareketle diyebiliriz ki, böylesine hızlanan bir değişim süreci yaşanırken şirketlerin uzun dönemli strateji ve dönüşüm planlarını ciddi bir şekilde gözden geçirmeleri gerekmektedir. Gartner’ın 2020 Ekim sonunda yayınladığı bir araştırmaya göre özellikle dijitalleşme ve bilgi teknolojilerini yönetenler 2021 yılında üç trende göre stratejik hedeflerini belirlemek durumunda. Bunlar 1. İnsan odaklılık 2. Lokasyon bağımsızlık 3. Adaptif Operasyon
Kuruluşlar krizdeki sancılı değişime yanıt verebilmek, fırsatları değerlendirmek ve büyümeyi hedeflerken; 2021’de bu üç ana alana göre stratejilerini yorumlamaları ve belirlemeleri sağlıklı olacaktır.
İnsan odaklılık: İnsanlar işletmelerin en değerli varlığı olarak, belli fonksiyonları ve sorumluklarını ancak dijital ortamda gerçekleştirebiliyor. Burada kişilerin bireysel veya ekip halindeki çalışmalarına imkan verecek güvenilir ve kesintisiz çalışan platformlar sunmak gerekiyor. Dijitaldeki insanlar deyince sadece çalışanları değil, aynı zamanda müşteriler, tedarikçiler, iş ortakları, yerel topluluklar veya online ortamda etkili olan profillerin olduğu geniş bir paydaş spektrumundan bahsetmekteyiz. Bu geniş spektrumdaki kişilere iyi bir deneyim sunmak ve operasyonu hatasız yürütmek için de bu kişilerin davranışını ifade eden verileri , kişisel veri mahremiyetine zarar vermeden toplamak gerekmektedir.
Lokasyon Bağımsızlığı: Pandemi insanların lokasyondan bağımsız olarak çalışması ve işlerini yapabilmesi ihtiyacını ciddi anlamda artırdı. Çalışanlar, müşteriler, tedarikçiler ve diğer herkesin içerisinde bulunduğu iş ekosistemindeki herbir taraf nerede olursa olsun işini, istediği ürün veya hizmeti alabilme imkanına sahip olmaya başladı. Bu ihtiyaca cevap verebilmek için; hem iş hem de bilgi teknolojilerindeki operasyonların her yerden yürütülmesini kolaylaştıran, dağıtılmış bulut yapısı üzerinde inşa edilecek teknolojik değişimleri zorunlu kılmaktadır. Böylesi bir altyapı siber güvenlik ağının, güvenlik kapsamını bireylere kadar genişletmesi zorunluluğunu da ortaya çıkarmaktadır.
Adaptif operasyon: Değişen iş ve teknoloji gereksinimlerine cevap verebilecek esneklik, direnç ve ölçeklenebilme yetkinliğinin yüksek olması tüm işletmelerin önceliği olmalıdır. Tüm işletmeleri ilgilendiren en önemli sıkıntılardan birisi çok değişken seyir içerisinde bulunan iş hacmi ve talep olmuştur. Bu doğrultuda; yetkinlikler, kapasiteler, teknoloji, operasyonel süreçler ve sistemlerin değişen davranışlara adapte olabilmesinin önemi artmıştır. Bu da işletmelerin her bir süreç için optimum hizmet veren, modüler ve ortak akıl yönetiminde otomasyona geçmiş sistemlere sahip olmasını gerektirir. Bu yetkinliğin artması, her işletmenin teknoloji alt yapısına ve organizasyonel kültürüne göre vakit alacak bir sürece dayanmaktadır. Arka tarafta yapay zeka destekli, kendi kendine öğrenen ve akıllı otomasyon dayalı kompleks yapılar yer alırken ön tarafta kolaylık sunan bir altyapıyı hayat geçirmekten bahsetmekteyiz.