GERİ

Obase'den...

HAZİRAN 01, 2021

Bültenimizin Değerli Takipçileri,

Vizyon 100 Dijital liderler platformunda dönem dönem yayınlanan kitaplarda görüşlerimize başvurulmakta ve farklı konu başlıklarında bilgi paylaşımı ortamı sağlanmaktadır. Bu yıl pandeminin getirdiği mevcut değişimler ve kalıcı hale gelen bakış açıları mercek altına alınarak “Pandemi Sonrası Beş Yıl, 2021” kitabı oluşturuldu. Her birimizin gündemini çokca meşgül eden konuda, kaleme aldığım görüşlerimi sizlerle de paylaşmak istedim. Keyifli okumalar.

“Pandemi geleceğimizi yazmaya başladı ve her geçen gün Covid-19’un ortaya çıkardıklarını takip ediyor, etkilerini yönetmeye çalışıyor, planlarımızı gözden geçiriyoruz. Küresel iklim değişikliği Pandemi’ye paralel ilerliyor ve insan nüfusunun önemli bir kesimini en az Pandemi kadar etkileyecek gibi gözüküyor. Hızla artan dijitalleşmenin güçlü etkisini de arkasına alan, insanlığı zorlayan doğal felaketlerin liderlik ettiği, adını henüz tam koyamadığımız yeni çağın ilk dönemlerine şahitlik ediyoruz. Ekonomi, iş dünyası, eğitim ve sosyolojik anlamda ufukta olan veya olmayan birçok başlığın yanı başımıza ya da radarımıza hızla gireceği önümüzdeki beş yılın, bu yeni çağın adını doğru koyacak somut çıktılar sunacağına inanıyoruz. 

Dünya tarihinde hiç olmadığı kadar işbirliği içerisindeyiz. Aşı çalışmaları için Dünya’nın farklı ülkelerinden bilim adamları ve sağlık kuruluşları takdir edilecek bir işbirliği çalışması yaptılar. İnternet, bulut bilişim ve veri işleme, makine öğrenmesi sayesinde ortaklaşa çalışmaların en verimli ve hızlı gittiği dönemi yaşadık. Ülkeler nezdinde ki ortaklaşa çalışmanın, şirketler düzeyinde de gerçekleşmesi ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Ortaklaşa iş yapma sadece 2 şirket arasında değil; çok sayıda şirket arasında gerçekleşbilmekte ve farklı sektörlerin beraber hareket etmesi söz konusu olmaktadır

Kurumlararası iş süreçlerinin ortak veri ve akılla yönetilme ihtiyacı artmaktadır. ERP ya da CRM çözümleri nasıl bir organizasyonun tüm iş süreçlerini tümleşik yönetmeyi sağlıyor ise tedarik zincirleri, kurumlararası ortak yürütülmesi gereken süreçlerin ve müşteriler ile olan dijitalleşen süreçlerin tümleşmesi ve güvenilir bir zemine oluşturulmasının önemi artmaktadır. Bu ihtiyaçlar olmasına rağmen tarafların veriyi paylaşmada ve aradaki ticari anlaşmaların yürütülmesinde duydukları güven endişesi nedeniyle kollektif çalışma ve yeni iş modellerini hayata geçirme potansiyeli realize olamamaktadır. Bu noktada Blok zinciri, şirketlerin ortak çalışmasının önündeki engelleri kaldıracak önemli bir katalizör olma potansiyeline sahip.

Tarih, geçmişte yaşanan salgınların 10 – 20 yıl sonra unutulduğuna şahitlik ederken, Covid-19’un                       öncekilerden çok daha farklı olacağı ve unutulmayacağı düşünülüyor. 1918 salgınında 50 milyon üzerinde kişi ölmüş ve bilim, veri, işbirliği, ülke yönetimleri bu kadar işin içerisine girmemişti. Bugün bilimdeki ilerleme ve dijitalleşme ile sağlık sektörü Pandemi ile ciddi bir yeniden yapılanma sürecine girdi.  Önümüzdeki dönemde, yeni salgınların olacağını da öngörürsek, yeni çıkan vak’aların hemen tesbit edilmesi önem kazanacaktır. Bu noktada mobil uygulamalar, izleme sistemleri, merkezi kontrole sahip sağlık yönetim sistemleri öne çıkacaktır.  En önemli değişiklik ise Sağlık sektörünün fiziksel müdahale gerekmeyen, uzaktan tanı, muayene kontrolü gibi süreçlerde önemli ölçüde uzaktan hizmet verecek şekilde yapılanması. Bu sürecin sonunda Teladoc gibi sanal sağlık hizmetlerine odaklı şirketler de hayata geçmiş bulunmaktadır.

Ticaretin temeli olan güven; para veya anlaşmalarla tesis edililir. Blok Zinciri felsefesine dayalı tüm dünyada geçerliliği olan kripto para ve dijital varlıklar ile para dolaşımı aracıların ortadan kalktığı bir düzende gerçekleşmeye doğru gitmektedir. Telif hakları gibi somut olmayan değerler akıllı kontratlarla yönetilmeye başlanmaktadır. MicroStrategy ve Tesla gibi şirketlerin kurumsal düzeyde Bitcoin’e olan yatırımları birçok şirketi cesaretlendirmiş görünüyor. Özgür internet diye de nitelendirilen Blok Zinciri, internet’in de ötesinde bir dönüşüm ile tüm dünyayı birbirine bağlayacak, ancak veriyi hiçbir otoritenin tekeline emanet etmeyecek tarihin en radikal devrimlerinden birisini yapacaktır. Bu devrim Pandemi dönemi ile daha erken hayata geçecek gözükmektedir.

Sosyal açıdan baktığımızda en önemli problem Pandemi ve Dijitelleşme’nin beraberinde daha da büyüttüğü eşitsizlik problemidir. MIT Üniversitesi Ekonomi Bölümü Profesörü Daron Acemoğlu’nun yakın zamandaki çalışmaları ve konuşmlarında da dile getirdiği gibi, Sanayi 3.0 otomasyonu diye de nitelendirebileceğimiz 1990’a kadar olan yıllardaki otomasyon yeni iş imkanları yaratırken, makine öğrenmesine dayalı sanayi 4.0 modeline dayalı  otomasyon, özellikle mavi yakalar için yeni iş imkanlarını azaltmaktadır. 5 yıl içerisinde çok önemli gelişme ve keşifler olacaktır. Bu dönüşümün kazanımlarından tüm Dünya insanlarının adil bir şekilde faydalanmasını temenni ediyoruz.”


Vizyon 100 “Pandemi Sonrası Beş Yıl, 2021” Kitabı.http://www.vizyon100.com/#kitap

Vizyon 100 “Dijital Liderlerden Dijital Dönüşüme Bakış, 2019” Kitabını Okumak İçin Tıklayınız!


Dr.Bülent Dal

OBASE Yönetim Kurulu Üyesi - CEO